Ferrino Lightent 2 veya 1 kişilik olan çadırdan almalı mıyım? Avantajları, dezavantajları nelerdir? Yağmura, çamura, doluya, kara dayanıklı mıdır? Kolay kurulur mu? Gerçekten hafif mi? Az yer kaplıyor mu? gibi sorularınız cevap bulacağı bir yazı olacak.

3 yıldır yağmurluğu olan 3 mevsim kullanılabilen ağırlığı yaklaşık 4kg olan ortalama bir çadır kullanıyordum. Bu yük benim için gerçekten fazlaydı. Sadece kamp için bir yere gitmişsem sorun olmuyordu, hatta 3 kişilik çadır ohh miss bile diyorum. Ancak olay trekking yapmaya dönünce o zaman benim için işkenceye dönmeye başlamıştı. İlk zamanlar hamal gibi taşıyordum. Sağda solda ağırlığın önemli olduğunu hep yazıyorlardı ama ben ise ya ne olacak 2 kg fazla taşırım diyerek o kadar da sallamıyordum. Zaman ilerledikçe ben tecrübe kazandıkça 100gr ağırlığın bile ne kadar etkili olduğunu gördüm. Demek ki yaşayarak öğrenmem gerekiyormuş. Ağırlık ve hacim benim için artık çok önemli 2 konu olmuştu.

Gelelim Ferrino Lightent 2’ye 

Bu çadırın önce 1 kişilik olanını almaya karar vermiştim. Arasında 300grlık fark var. 300 de 300 dür dedim ama bir türlü çadırı bulup da alamadım. Atlaskamp’dan 1 kişilik olan modelini internet sitelerinden aldım. Ama ürün bir türlü gelmedi. Ellerinde olmayan bu ürün için ha geldi ha gelecek ha gümrükte takıldı falan derken 45-50 gün beklettiler ve tüm hevesim kaçtı. Sonra hepsiburada’dan iki kişilik modelini sipariş verdim ve 5 gün içerisinde ürün elime ulaştı. 300 gr kar etmenin hesaplarını yaparken iyiki iki kişilik olan modelini almışım der hale geldim. Tek gittiğimde eşyalarımı yanıma koymak için yeterli ve kullanışlı bir alan kalıyor. İki kişi gittiğimizde ise fazladan çadır taşımıyoruz. Bu çadır içerisinde iki kişi uyku tulumunda rahat kalabiliyoruz(eşyalarımız ayaklarımızın alt kısmına gelecek şekilde). Kapı girişinde yağmurluğun altında çadır dışında kalan kısıma ayakkabılarınızı, suyunuzu, kamp ocağınızı bırakabiliyorsunuz. Hatta yağmurlu bir havada bu bölümde kamp ocağınızda yemek yapabilirsiniz. Ben yaptım oldu. Çamurlu botlarımı bile burada bırakarak çadırın içinin çamur olmasını önlemiş oldum. Bu küçücük bölme çok işe yarıyor. Çadırın en önemli artıları hafif ve az yer kaplıyor olması. Diğer çadırlardan farklı olarak önce kazıkları çakarak çadır zeminini iyice gerginleştirmeniz gerekiyor. Sonrasında direklerini takarak çadırı kurmuş oluyorsunuz. Çadır direkleri diğer çadırlardaki gibi çapraz(X şeklinde) geçmediğinden önce kazıklarla çadırın iç kısmını sabitlemelisiniz. Sonra zaten yağmurluğunu giydiriyorsunuz. Yağmurluğu da gayet güzel, şimdiye kadar hiç su geçirmedi.

Gelelim en sorun çıkaran kısma. Demirleri çaprazlama geçen çadırların önce demirlerini takarız ve böylece çadır zaten ayağa kalkmış olur. Sonrasında ise kazıkları kullanarak sabitleriz. Bu çadırda böyle bir durum olmadığından yani önce kazıkları çakmak gerektiğinden sert zeminlerde sorun çıkarıyor. Çadır kazıkları sert zemin için kullanışlı değil, kolayca eğiliyor ve kısa olduğundan dolayı toprağa tam batmayabiliyor. Sert zeminlerde bu çadırı kurmak gerçekten çok zor. Kazık çakamadığınız zaman bu çadırı kuramazsınız. Sadece ipler yardımıyla ağaca/taşlara bağlayarak zemini gerdirdikten sonra lightent 2’yi kurabilirsiniz. Bunun içinde yanınızda fazladan ip taşımalısınız. En büyük sorunu bu. Zaten sert zeminlerde işim olmayacak diyorsanız 10 numara çadır hiç düşünmeyin bu kadar parayı verin, alın ve kafanız rahat etsin. Trekking yapanlar ve bisikletle gezenler için fazlasıyla iyi bir çadır. Tabi benim gibi başıboş takılıyorsanız ve nereye çadır kuracağınız belli değilse, üstelik zemin seçme şansınız olmuyorsa bu çadırla sert zeminler sizi zorlayacaktır. Daha fazla uzatmaya gerek yok. Çadırın kumaş ve pol özelliklerini internette her yerde bulabilirsiniz. Youtube üzerinde ise bir çok görüntü mevcut.

Sağlıcakla kalın..